Hayat bilip de bilmiyorum diyebilmek çoğu zaman…
Yıldızların ışık yılı uzakta olduğunu bilip de aslında
elimizi uzattığımızda yakalayacakmışcasına dilek dileyebilmek…
Ölümün hayattaki tek gerçek olduğunu bilip de hiçbir zaman
bizim kapımızı çalmayacakmışcasına inadına yaşayabilmek…
Dost dediğin insanın seni günlerce aramasa bile onun hep
yüreğinde olduğunu bilmek…
Sabah sevmediğin bir insana sadece insan olduğu için “günaydın”
diyebilmek…
Büyüdükçe insanların yüreğindeki saflığın azaldığını bilip
de yine de çocuk masumluğunu o yüreklerde arayabilmek…
İstiklal Caddesi’nde bir cumartesi akşamı bilerce insanın
içinde yürürken yalnızlığı hissetmek…
Bir pazar sabahı kulağında müziğinle sahilde tek başına
yürürken herkesin senin yanında olduğunu hissetmek…
Bir anı yaşabilmek için bir ömrü feda edebileceğini bilirken
bir ömre binlerce anı sığdırmak…
Bembeyaz dünyada tozpembe hayaller kurup, bu hayalleri
grileşen dünyada gerçekleştirebilmek…
Herşeyin ötesinde biliyorum dediklerine bilmiyorum
diyebilecek cesareti bulabilmek…
Fatma PAŞA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder