Çocukluğumu özledim şimdiki çocuklar adına…
Bir elinde ipad bir elinde iphone karşısında laptop olan
çocukları gördükçe kendi çocukluğumun değerini çok daha iyi anlıyorum…
çocukluğumdan daima mutlu oldum ve hala da iyi ki o zamanda çocuk oldum diyorum…
Ne ipad ne iphone vardı… koca ekranların koca kasaların olduğu
bilgisayarlar çok lükstü… bilgisayarı olan okullar teknolojik okuldu… evlerse
zengin eviJ
Sokakta geçti çocukluğum… tek ihtiyacımız taş, ip ya da hiç bir
şeydi arkadaşın olduktan sonra… oyuna başlamadan önce herkes toplanır “ne
oynayalım” sorusuna fikirlerini söylerdi… Şimdilerin beyin fırtınası dediği
olayı biz çocukken yapardık adını bilmeden…oyuna karar verilirdi… Sonra da elde
ne var ne yok kontrol edilirdi… Bir nevi stok kontrol(birazcık mühendis tabiri
ileJ). Sonra da ihtiyaçlar belirlenir…görev
paylaşımı yapılır ve oyun için her şey hazırlanırdı… ve karanlık basıp, akşamı
ezanı okunup, evlerin ışıkları yanıp anneler bir bir mahallenin çocuklarının
isimlerini anons edene kadar sürerdi oyun… sonra da herkes mutlu, dolu dolu ve
toztoprak içinde evlere giderdi… yarın aynı saatte aynı yerde buluşmak üzere…
Benim çocukluğumda biz oyunlarımızı kendimiz yaratırdık… şimdiki
çocuklar gibi dikdörtgen kutulardaki oyunlara mahkum değildik…
Benim çocukluğumda zamanı, mutluluğu, sevgiyi paylaşırdık…
en önemlisi paylaşmayı öğrendirdik…
Şimdiki çocuklar gibi bencilliği, yalnızlığı, sanallığı
bilmezdik…
Çocukluğum…
Ve
Şimdiki çocukluklar…
Söylenecek çok şey var…
Ama o kadar çok şey söylemek neye yarar…